Raund
Kenan amcanın hırkasını hatırlıyor musunuz? Açık kahverengi. Üzerinde geyik desenleri olan el örmesi düğmeli bir hırka. Dışarıdan bakınca eskimiş görünmeyen emektar hırka Kenan Amca'nın 57 senedir içi içini kemirmiş ve hala üzerinde . Eski değildi gerçekten üstten ikinci düğme sökülmüş olması yanıltmasın Kenan Amca'nın göbeğinden ara sıra düğmeleri ben artık dayanamıyorum deyip istifa ediyordu. En muhalif görüşe sahip olan da hep o ikinci düğme. Demokrat partili kimliğiyle fokurdanıyor yeni kaynayan çayın altı gibi ikinci düğmeye. Bizim zamanımızda ekmeği karneyle alıyorduk diyordu başı sıkışınca. Hemen ardından bir de Şükür yapıştırdı mı bu hain düğmeye . Kör olası! Bakalım bir daha böyle sökülebilecek misin ? anlamına gelen çıkışların ardından düğmenin istifasını geri çekeceğini düşünüyordu. Ne bilsin ikinci düğme, bu kadar köpüreceğini bu işin. Başka hırkalarda hatta başka kapitalist düşüncelerde bile hiç sorun değildi işten çıkmak. Sigortasız çalıyordu Tazminat da olmasa olurdu zaten. Tek istediği artık kafasını dinlemek olduğunu anlatamadı şu deli adama . Gidip başka diyarlarda Ferhan abisinin kitaplarını okuyup zihninde sosyalist bir çok hırkanın yoldaş düğmelerinin hayalini kuracaktı.
Siktirsin gitsin dedi Kenan amca . Yerden kaldırmadı. Yeni dünya kuruntusu olacaktı kaybolan düğmeler. Her yerde aranan tüm suçlular kapitalist düzenin içinde bir gün elbet bir gün... Siz anladınız.
Raund
Kenan Amca üzerine sekiz çeşit yemek artığı bulaşan atletini ikinci düğmesi küfürle mühürlenmiş hırkasıyla kombin yapıp ringe çıkmaya hazırlanıyordu. Bu kombine pantolon uydurmak zor olduğundan mavi donunu bulup buluşturmuş, besbelli acele çıkmıştı salona. Gelen misafirlerin suratına bakmadan baş selamıyla gönülsüz hoş geldiniz dedi. Özellikle iki sokak ötede oturan Gülbin isimli paragöz kadın dadanmıştı son zamanlarda. Kadının her konuştuğu battı çıktı oluyordu ağzının içinde. Televizyonda bir kaç dizide küçük roller aldığını ballandıra ballandıra anlattığında evin en uzak köşesine kaçmamak için zor tutuyordu kendini. Nerdeyse gece yarısına kadar oturduğu için Ayten teyzenin de burnundan getiriyordu bu yüzden. Televizyoncu karının laflarını dinleye dinleye repliğin uzadı senin diyordu Ayten teyzeye. Bu müsabakaya da bok varmış gibi gelmişti. Geldiği yetmiyor gibi en öne oturmuş bir de ona dik dik bakıp ayıplıyor gibi geldi Kenan amcaya. Kenan amcanın gevşek donu bile bu kadını gördüğünde büzüşüyordu. Bir buçuk kaşıkta ne güzel boğulurdu şimdi. Tırnaklarının kenarında gezinen şeytanlar bir kenara dursun son bileti alan seyircilerde yerini alınca başlayacaktı içindeki kavga. Boğazındaki gıcıklanan öfkeyi temizledikten sonra kafasını yukarıya kaldırdı. Şimdi herkes hazırdı, dedikoducu Vesile kameraları çevirdi ringe.
2. Raund
Ayten teyze kırmızılı beyazlı eşarbını bağlayıp göğsünde ay yıldız bayrakla uyumuştu. Milli mücadelenin ilk zamanları gibi bulduğu her malzemeyi değerlendiriyordu. Bazı zamanlar patates tarlasında çalışıyor bazı zamanlar çocuklarını büyütüyordu. Çocukların bazısı pazarda büyüyor bazısı uçsuz bucaksız tarlalarda bazısı da hiç büyümüyordu. Çocukluğunda geçirdiği sıtma hastalığının etkisiyle çabuk kırılıyordu vücudu. Lafa, söze ve haksızlığa gelemediği için her zaman kavganın içinde buluyordu kendini. Dünyada olup bitene kulaklarını kapatamıyordu başını kapattığı gibi. Kenan amcanın tükenmez kalemle yazdığı küfürlere karşı savunma yapmayı öğrendiği için kulaklarını kapatsa yenilebilir korkusu vardı içinde. Bu korkuyla çıkacak ringe ve tüm konu komşuya ne kadar cesur olduğunu gösterecekti. Dişlerini aynanın keskin tarafıyla biledi. Dilinin ucundan damlıyordu yere heyecanı. Müsabaka başlamadan oğlunu öptü, kokusunu çekti içine. Şimdi dedikoducu Vesile hazırsa o da hazırdı.
3. Raund
Müsabaka başladığında iki rakip de önce birbirlerinin hamlelerinin ne olacağını tahmin etmeye çalıştılar. Ayten teyze atlet ve ikinci düğmesi kopuk düğmeden vuracaktı kocasını. Bu kozu hemen kullanırsa öfkeden deliye döneceğini bildiği için önce başka başka konular açmayı planlıyordu. Kenan amca ise ilk hamle için akıl dışı bir şey bulamamıştı henüz. Zaten akıl dışı inançları yüzden galip geldiğini sanıyordu maçları. Hemen köpürebileceği bir şey söylese şu Ayten diye geçirdi içinden. Seyircilerde ilk lafın Kenan amcadan gelmesini umuyorlardı çünkü Kenan amca abuk konuşup subukta dinlediği için haksızlanabilirdi . Ancak böyle buyurdu Berdüşt Teyze.
4. Raund
Hakem hava atışını yapmak için üfledi derin derin.
5. Raund
Hakem maçı durdurdu. V.A.R' a gidebilirdi. kayıtları istedi vesileden.
6. Raund
Tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı Kenan amca. Doktorlar böbrek iflas etmiş diyordu. Kimsenin bilmediği bir sır değildi ama sanki ölmez gibi geliyordu Ayten teyzeye. Daha lafını bile bitirememişti . Zaten ne zaman kavga etseler ve haklı olmaya yakınsa Ayten teyze kaçıp gitmesiyle meşhurdu. Yine gitti.
7. Raund
Cenazesini açık kahverengi hırkası kıldırırken en arkalardan hıçkırıyordu sol görüşlü ikinci düğme. Kaybolmamıştı. Sadece biraz dinlenmek istemişti. Göğsündeki dört delik genişledi, yüreğini damarları çatlasın istiyordu. Çünkü gitmeyi kendi istemişti. Bütün suç gitmekti, bu hayattan kimse gitmemeliydi.
8. Raund
Nakavt!