Seni soranlar oldu bir kaç hafta önce. Söylemedim ben ama merak etme, telefonun kapalıymış da yok çekirdek çok seviyormuşsun. Uyduruk uyduruk çalan zamansız alarm gibi ne gerek var şimdi hatırlatmalara. Öldü mü? Sanane(!). Çok merak edenlere şöyle söylücem artık. Elimle bıraktığım bir yerden devam ediyorum hayatıma. Evlendim hatta. Nagihan. Çok tatlı bir insan , görsen çok seversin. Her akşam çay yapıyor. Ben bile 3 bardak içiyorum. Sonunu yarım bıraktığım için kızmıyor şimdilik. Yarısını da sana bıraktığımı söyleyeceğim bir gün belki onu duyarsa daha demli yapar. Biraz daha geçsin az gitsin uz gelsin belki çocuğumuz olur. Olursa haber ederim. Kardeşim iyi. Annem de telefon kullanmayı öğrendi. Astrolojik bilgiler veriyor bize. Gezegenlerin insafına bıraktık kendimizi. Ara ara sokağa çıkma diyor bana. Bişey diyim mi? Bence sen beni duymuyorsun.
Daha önce de söyledim korkuyor kadın başımıza gelenlerden. Vah. Geçen deprem oldu , düdük aldık hepimiz olmasa da üflüyoruz neyzen gibi. Korktuk bilader? Ne var yani? Nerde olduğunu söyleseydin, ne kadar süre gelmezsin? Hiç. Bu dünyaya bir daha gelmicem. Sen gidince anladım çünkü canim istemiyor yaşamak. Yaşıyormuş gibi yapmak işime geliyor, senin arkandan konuşuyorum bol bol. Yalnızdık. Şimdi çok geliyor insanlar yüreğime. Az az azalttım. Bu yüzden kızdı insanlar bana. Bu yüzden seni hatırlatanlar var. Bütün fikirlerinle beraber unutuldun çok fena ben diyimm. Çok kisayiz be çok az . Geride kalanlar için satıyorum kıyafetlerini. Sahibinden. Sigara kokuyor diye alan çıkmadı. O kadar ısrar ettim içmezdi çocukluğumda. Temiz kirlendi tüm mutluluğum, özledim ayakkabılarını giydiği vakit maça baslayabilirdik. Maçın sonunda kavga ederdik. Senden iyi oynuyorum diye kavga çıkarıyor olman hiç hoş değil. Seni yenebilirim gayet doğal. Fener de yendi bugün istifaya çağırdılar hükümeti. Yalan yalan yalan Dolan dolan dolan 20 sene oldu dediler. Silivri soğuktur. Gerisini yazın yazarım. Yazleyin görüşürüz Baba.